ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

NALLIHAN-SİNCAN

nallıhan ankara
 NALLIHAN İLÇE TARİH 
Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunmuş, Anadolu Selçuklularının 1308’de yıkılmasıyla Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey zamanında ise Osmanlı Beyliği topraklarına katılmıştır. Bu fetih sırasında, Oğuz Türklerinin iki boyundan Beydilliler ve Eymirlilerin bir kısmı ilçemize gelip yerleşmişlerdir. İlçemizde, bu boyların adını taşıyan iki köy vardır. 1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan I.Ahmet’in sadrazamı Nasuh Paşa başvezir olmadan önce, 1594 yılı sonbaharında Halep’ten İstanbul’a dönerken Konya-Ankara-Nallıhan-Göynük yolunu, yani bugün 1 numaralı devlet yolu olarak adlandırılan zamanın İstanbul-Bağdat yolunu izler. Yöremizden geçerken ilçenin bugün olduğu yerde bir han, bir hamam ve bir de cami yaptırır.
 Nallıhan Ankara’nın batısında olup; Doğudan Beypazarı, Kuzeybatıdan Göynük, Kuzeyden Mudurnu-Seben, Batıdan Sarıcakaya, Güneyden Eskişehir ve Mihallıçcık’la çevrilidir. İl merkezine uzaklığı 160 km’dir. Dört bir tarafı dağ ve tepelerle çevrilidir. Nallıhan Çayının kenarına kurulmuştur. Yüzölçümü 1978 km2’dir. Deniz seviyesinden yüksekliği ise 625 metredir. İlçe arazisi çok engebelidir. Batıda Andız, Kuzeyde Sarıçalı, Doğuda Kara geriş, Güneyde Sündiken dağları vardır. Bu dağlar ve tepeler arasında da dik vadiler bulunduğu gibi dere boylarında ve tepelerin düzlüklerinde ekime müsait araziler bulunur. Dere boyları bilhassa sulu ziraata müsaittir. Çayırhan ve Beypazarı'na bitişik kısımlar kısmen düzlüktür. Nallıhan’ın dağları çam ormanları ve meşeliklerle kaplıdır.
 Bilhassa kuzeye ve batıya gidildikçe orman örtüsü sıklaşır. Doğuda ve güneyde dağ ve tepeler umumiyetle çıplaktır. Arazinin % 48’i Orman, % 25’i tarıma elverişli, % 22’si çayır ve mera, % 5’i çalılıktır. Bölge genellikle güneye doğru meyilli olduğundan dere ve çaylar Güneyden geçen Sakarya Nehrine dökülür. Sakarya bölgenin en büyük akarsuyudur. İlçe topraklarından çıkan Pınarbaşı, Nallıhan Çayı, Sofulu belli başlı akarsularıdır. Nallıhan’ın iklimi İç Anadolu'nun ve Batı Karadeniz ikliminin özelliklerini gösterir. İlkbahar, Sonbahar ve Kış ayları yağışlı ise de yaz aylarında pek yağış görülmez. Kışlar fazla soğuk olmayıp yağışlı geçer. Sakarya Nehri Vadisinde rakım 200-250 m.ye kadar düştüğünden burada daha ılımlı bir iklim hüküm sürer. Nallıhan Dağları çam ormanları ve meşeliklerle kaplıdır. Bilhassa kuzeye ve batıya gidildikçe orman örtüsü sıklaşır. Doğuda ve Güneyde dağ ve tepeler umumiyetle çıplaktır. 
 Ünlü Türk mutasavvıflarındandır.13 . Yüzyılda yaşayan Tabduk Emre Hoca Ahmet Yesevi' nin (1093-1166) müridi olup ,Orta Asya 'dan gelerekAnadoluda Sakarya vadisinde Karanlık dereye (Bugünkü Emrem Sultan Köyü) yerleşen Alperenlerin ulularındandır. Mevlana ,Ahi Eren,Hacı Bektaş Veli'nin , Yunus Emre 'nin hocası olan Tabduk emre Anadolu' da Türk kültürünün temelini atan ve inançta birliği sağlayan devrin manevi büyüklerindendir. Tabduk Emre yerleşdiği Sakarya Vadisinde bir dergah kurarak çivtçilik ve hayvancılık yapmış ve burayı üretim merkezi haline getirmiştir.Yunus Emre gibi birçok mürid yetiştiren Tabduk Emre hoşgörülü ve sevgi dolu bir insan olup burada yapılan türbede yatmaktadır.Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan 6X6 kare olan mekana sahip Türbede 6 sanduka yer almaktadır.Ortada en büyük sanduka Tabduk Emre Hazretlerine ait olup , diğer sandukalarının eşi ve 4 çocuğuna ait olduğu bilinmektedir.Türbe giriş kapısı üzerinde okunamayan 4 satırlık bir kitabe bulunmaktadır.Türbenin orijinal ahşab kapısı 1997 yılından beri Ankara Etnoğrafya müzesinde sergilenmektedir.Türbenin dış duvarlarında yer yer devşirme malzeme kullanılmış olup 1954-1958,1991ve 1999 yıllarında restorasyon görmüştür.
sincan anakara
sincan resimler
sincan fotoğraflar
sincan manzaralar
sincan görüntüler
sincan haber
sincan harita
sincan video
sincan spor
sincan ulaşım
sincan iklim
sincan turizm
sincan otel
sincan yurt
sincan pansiyon
sincan konaklama
sincan konut
sincan emlak
sincan daire
sincan arsa
sincan toki
sincan lojuman
sincan kiralık
sincan satılık
sincan sağlık
sincan hastahanesi
sincan devlet hastahanesi
sincan kaymakamlık
sincan belediye
sincan nüfus
sincan emniyet
sincan meb
sincan eğitim
sincan okul
sincan kurs
sincan lisesi
sincan ekonomi
sincan sanayi
sincan ticaret
sincan tarım
sincan hayvancılık
sincan dağları
sincan akarsuları
sincan gölleri
sincan tankları
sincan doğa
sincan gezi
sincan tatil
sincan kültür
sincan sanat
sincan dernek
sincan yemekleri
sincan
 SİNCAN İLÇE TARİH
 Sincan’ın ilk yerleşik tarihi ve uğradığı değişimler hakkında belgeye dayanan kesin bilgiler bulunmamaktadır. Sincan ile ilgili ilk belge 31.12.1892 yılında İstanbul-Bağdat tren yolunun Sincan köyden geçmesi ile başlar. Sincan çevresinde yapılan bazı kazılarda Selçuklulara ait eserlerin bulunması XI. Yüzyılda Sincan ve çevresinde yerleşim olduğuna dair önemli ipuçları vermektedir. 1926 Devlet Demir Yolları arşivlerinde Hattın devamında 8-10 hanelik bir köy, hatta yakın olan bir de cami var şeklinde yazılmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hane ve 1 mescitten ibaret olan Sincan 1935 Yılında yapılan nüfus sayımında Sincan’ın nüfusu 305 kişi olarak tespit edilmiştir. Sincan’ın bilinen tarihi ise 1936 yılında Ankara Valiliği tarafından örnek köy olarak planlanıp, 1938 yılında ise Romanya’dan gelen 100 göçmen ailesinin yerleştirilmesi ile başlamaktadır. 1950 yılında nüfusu 1258’e ulaşmıştır. Sincan İstanbul-Ankara Tren yolu ile Ankara-Beypazarı-Ayaş Devlet Karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş olup buna paralel olarak 1956 yılında Yenimahalle İlçesine bağlı Bucak Merkezi haline dönüştürülmüş ve aynı yıl içinde de Belediye teşkilatı kurulmuştur. 30.11.1983 tarih ve 2963 Sayılı Yasa ile Sincan İlçe haline dönüştürülmüştür Bakanlar Kurulu’nun 08.03.1988 gün ve 88/12721 sayılı kararı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içine alınmıştır. 
İlçe Merkezinde ve Yenikent'te konutlar genel olarak betonermedir. Köylerden mahalleye dönüştürülen yerleşim yerlerinde bir kısım kerpiç binalar bulunmakla birlikte yeni betonarme binalar yapılmaktadır. İlçe merkezi Tren ve Devlet karayolu ile çevre yollarının bulunduğu bir alanda olması nedeniyle İlçemiz Ankara'da çalışan memur ve işçilerin oturdukları bir merkez konumuna geldiğinden konut sıkıntısı çekilmektedir. Bu nedenle Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca İlçe Merkezinde iki adet gecekondu Önleme Bölgesi tespit edilmiş olup, Bunlardan Birinci Gecekondu Önleme Bölgesinde tüm inşaatlar bitirilerek iskana açılmıştır. İkinci Gecekondu Önleme Bölgesinde ve Törekent'te inşaatların büyük bir kısmı bitirilerek konut sahiplherinin tamamına yakını ikamet etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder